İyi Parti’nin kavgası kimin kavgası?
İyi Parti, 24 Haziran seçimlerinde beklediğini bulamadı. Meral Akşener Cumhurbaşkanlığı yarışında dördüncü oldu. İyi Parti ise yüzde 9,96 oy oranı ile, eğer Millet İttifakı içinde yer almasaydı kıl payı ile baraj altında kalacaktı. Başarısızlık sonrası ilk kriz iki İyi Parti milletvekilinin mecliste Devlet Bahçeli’nin elini öpmesiyle yaşandı. Akşener ve İyi Parti için bolca hakarette bulunan Bahçeli’nin elini öpen milletvekilleri bu davranışlarını “Türk töresinin gereği” olarak savundu.
Halbuki ortada töre falan yoktu. Burjuva düzen siyasetinin kuralları işliyordu. İyi Parti’nin büyük sermayenin desteği ile yukarı tırmanacağını öngörerek trene atlayanlar, MHP’nin İyi Parti’yi geçmenin ötesinde fiili iktidar ortağı olduğunu görünce Bahçeli’nin eline yapıştılar. Bu zavallı tutum aslında İyi Parti içindeki krizin uç verdiği noktaydı. İçerde daha büyük krizlerin yaşanacağının habercisiydi. Nitekim Afyon’da düzenlenen parti çalıştayında çıkan yumruklu kavga Meral Akşener’in istifasıyla sonuçlandı.
Akşener’in tekrar aday olması ya da olmamasının hiçbir önemi yok. Şu ya da bu şekilde İyi Parti’ye oy veren insanlar bir gerçeği görmeli: İyi Parti bir düzen partisidir. Kavgası, çıkar kavgasıdır. Ama bu çıkar işçi ve emekçi halkın çıkarı değildir. Patronlara, emperyalizme ve istibdada hizmet eden politikalarda MHP ve İyi Parti’nin hiç farkı olmadığı görülmüştür. MHP ile AKP ittifak yapmıştı İyi Parti muhalefetin ittifakına girmişti. Ama seçim biter bitmez İyi Parti çıktı Erdoğan’a MHP’ye gerek yok biz varız dedi.
OHAL uygulamalarının bir çoğunu yasalaştıran tasarıya AKP ve MHP ile birlikte İyi Parti de oy verdi. Bedelli askerlikte de aynı safta buluştular. Halka beraber “ya paranı ya canını” dediler. Erdoğan, seçimlerden sonra ABD ve NATO ile ilişkileri ısındırmaya başladı. İyi Parti zaten NATO’culuğu programına yazmıştı.
İyi Parti’nin kavgasının, partiye oy veren işçi ve emekçilerin istek ve talepleriyle ilgisi yoktur. İyi Parti sermayenin kendi iç kavgasının bir figüranıdır. Bu partiye oy veren işçi ve emekçiler için bu partinin alternatifi MHP ya da başka bir düzen partisi değildir. Tek alternatif, bu sömürü düzeninin dışına çıkmak, emeğin çatısı altında, sınıf kavgasında buluşmaktır.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2018 tarihli 107. sayısında yayınlanmıştır.