Ekim devriminin 106. yıldönümü: Tarihin dönüm noktası, işçi sınıfının en büyük zaferi!
Bundan tam 106 yıl önce, dönemin Rus takvimine göre 25 Ekim bugünkü takvim ile 7 Kasım 1917’de işçi sınıfı Çarlık Rusya’sında siyasal iktidarı ele geçirdi ve işçi sınıfının kaderini dünya çapında değiştirecek bir dönemin kapısını açtı. Emperyalist devletlerin dünyayı paylaşmak için girdikleri rekabet, 1914 yılından 1918 yılına kadar sürecek ve milyonlarca insanın ölümüne sebep olacak büyük bir savaşı, Birinci Dünya Savaşı’nı başlatmıştı. Kapitalizmin çıkarları için yürütülen her savaşta olduğu gibi bu savaşta da bir yandan zenginler sırça köşklerinde savaşı izlerken öbür yandan işçiler, emekçiler, köylüler cephelere sürüldü. Sermaye sınıfı tarafından ya cephede canı pahasına savaşmaya gönderilen ya da fabrikalarında en ağır koşullarda sömürülen işçi sınıfı, savaşın başlamasından üç yıl sonra Çarlık Rusya’sında ayağa kalktı. Bolşevik Partisi önderliğinde başlayan bu büyük devrim, işçi sınıfının önderliğinde yoksul köylü ve emekçi sınıfların devlet iktidarını ellerine almasıyla sonuçlandı.
İşçi sınıfının uluslararası iktidarı için ileri!
Ekim devriminin zaferinin ardından devrimin baş mimarı Lenin önderliğinde Bolşevik Partisi, yüzünü dünya devrimine, bütün dünya işçilerinin kurtuluş mücadelesine çevirdi. Rusya’da başlayan devrimi tüm Avrupa’ya yaymak, Asya’daki ulusları devrim dalgasına katmak için daha ilk günden çalışmalara başladı. Takip eden yıllar içerisinde dünya, farklı coğrafyalardan büyük işçi hareketleri ve devrimler ile sallandı. Asya’nın Müslüman halkları da peşpeşe devrime katıldı. Rusya’da başlayan devrimin sınırları Rusya’yı aştı, tarihin ilk kez bir ulus ve coğrafya adı taşımayan devleti Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kuruldu. Lenin ve Trotskiy önderliğindeki Bolşevik Partisi için işçi sınıfının nihai kurtuluşunun parolası açıktı: dünya devriminin zaferi!
1918 Kasım devrimi: Ekim devriminin ikiz kardeşi
1917 Ekim Devrimi’nden sadece bir yıl sonra, Kasım 1918’de, bu kez Almanya’da modern tarihin gördüğü en önemli işçi devrimlerinden biri olan Alman devrimi patlak verdi. 3 Kasım’da Kiel liman kentinde denizcilerin başlattığı bir askeri isyan hızla bütün Almanya’ya yayıldı, başka kentlerden işçiler ve askerlerin de ayaklanmalarıyla birlikte 9 Kasım’da işçiler Berlin’deki imparatorluk sarayını ele geçirdiler ve 11 Kasım’da, dünya savaşının batı cephesindeki muharebeleri durduran Rethondes Mütarekesi Almanya ile müttefik devletler arasında imzalandı. Çarlık Rusya’sını deviren muzaffer Ekim devriminin açtığı yoldan Alman imparatorluğuna diz çöktüren Kasım devrimi yürüdü ve milyonların hayatını kaybettiği emperyalist paylaşım savaşını durduracak süreci başlatmış oldu. Ancak Kasım devriminin sonu Ekim devrimi kadar başarılı olmadı. Ocak 1919’da, Alman devriminin iki büyük önderi Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht, milliyetçi ve gerici silahlı güç Freikorps tarafından Berlin’de öldürüldü. Kasım devriminin zaferi, dünya devriminin zaferi yolunda atılmış en önemli adım olabilirdi, bu yüzdendir ki Kasım devriminin yenilgisi işçi sınıfı mücadelesi için hayati bir kayıp oldu.
21. yüzyılda işçi sınıfının kurtuluşu Ekim devriminin yolundan geçiyor!
106 yıl sonra bugün, emperyalist devletler, kendi sermaye sınıflarının çıkarları için, savaş örgütleri NATO aracılığı ile dünyayı bir yeni savaşın eşiğine getirdi. Bu yüzdendir ki 106 yıl sonra bir kez daha tarihin nasıl ilerleyeceği işçi sınıfının mücadelesine bağlıdır. Ekim devriminin programı işçi sınıfının bugünkü mücadelesi için de en güzel kılavuzdur. Yeni bir dünya savaşının başlamasını engelleyebilecek olan, bu savaş başlarsa onu durdurabilecek olan da işçi sınıfıdır. Büyük Ekim devrimi, bütün dünya işçilerinin ortak zaferidir. 21. yüzyılın Ekim devrimleri de bütün dünya işçilerinin zaferi olacaktır.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2023 tarihli 170. sayısında yayınlanmıştır.