İstibdada karşı yalnız değilsin: DİP’li Öğrencilere katıl, ekmek ve hürriyet mücadelesini yükselt!
Pandemi döneminde okulların açılmasını, eğitim hakkımızın sağlanmasını, öğrencilerin ve emekçi halkın ihtiyaçlarına göre değil, turizm patronlarının kârlarına göre düzenleyen, gerçek genç işsizliğini %42’ye tırmandıran, resmi rakamlara göre gençlerin dörtte birini, üniversite mezunu gençlerin üçte birini işsiz bırakan bu düzen dikiş tutmuyor. Dikiş tutmayan bu düzen ancak bir istibdad rejimiyle ayakta kalabiliyor. İstibdad rejimi bir yandan kayyım rektörü protesto ederek üniversitesine sahip çıkan öğrenciyi “terörist” ilan ederken, öbür taraftan çete liderlerini özel kararlarla serbest bırakıyor. AKP kongrelerinde işlemeyen yasaklar eylemlerde yürürlüğe giriyor, devlet gücünü işçide, emekçide, öğrencide sınıyor. Çünkü bu çürümüş düzeni sürdürmenin yolu, biz gençlerin ve hürriyet isteyen milyonların üzerinde baskı kurmaktan geçiyor.
Bu düzene ve onun koruyucusu istibdada karşı hürriyet talebini bugün öğrenciler kararlılıkla yükseltiyor. Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyıma karşı başlayan ve sonrasında onlarca şehre yayılan eylemler üçüncü ayını doldurdu. Bu süreçte sopasına başvuran ve eylemlerin hızlıca biteceğini uman istibdad rejimi her seferinde karşısında öğrencileri buldu. 1.000’i aşkın öğrenci gözaltına alındı, onlarcası gözaltı süreçlerinde farklı işkencelere maruz kaldı, ev hapsine alınanlar, tutuklananlar oldu ama nafile! Öğrencilerin kayyım rektöre karşı verdikleri mücadele milyonların da desteğini arkasına aldı, geri adım atmadı.
Bu mücadele örgütsüz kazanamaz!
Karşımızda tepeden tırnağa kadar örgütlü bir düzen var. Bu düzen bütün kirli yüzünü Boğaziçi’nde bizlere gösterdi; medyasıyla bizleri karaladı, bölmeye çalıştı, polisiyle saldırdı, yargısıyla tutukladı. Kayyım rektör sırtını medyasıyla, polisiyle, yargısıyla çalışan istibdad rejimine dayadı. Biz ise sırtımızı birbirimize, bu ülkede ekmek ve hürriyet mücadelesi veren milyonlara, işçilere, emekçilere dayadık. Biz gücümüzü milyonların taleplerinden ve haklılığımızdan alıyoruz. Ama gücümüzü göstermek için örgütlü olmak zorundayız. Devamı hürriyet mücadelesini sindirmekle ve parçalamakla mümkün olan istibdad rejiminin karşısında örgütlenmekten, birlikte mücadele etmekten başka yol yok!
Üniversitesine kayyım atanan, işsiz ve geleceksiz bırakılan, bu düzen içerisinde sıkışmış yolunu arayan bütün gençlere sesleniyoruz. Gelin beraber yürüyelim. 1 Mayıs yaklaşıyor. Ekmek ve hürriyet mücadelesi veren milyonların mücadele günü yaklaşıyor. Vakit bu örgütlü mücadeleyi büyütme vaktidir. 1 Mayıs’a giderken vakit sınıfın yanına, partinin saflarına gelme vaktidir. DİP’li Öğrenciler saflarında yerin hazır. Omuz ver yoldaş olalım, ekmek ve hürriyet mücadelesini birlikte zafere taşıyalım.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2021 tarihli 139. sayısında yayınlanmıştır.