Hindistan’da 150 milyon işçi genel grevle ülkeyi sarstı!
Hindistan’da 150 milyon işçi 8-9 Ocak tarihlerinde, düşük ücretlere ve hükümetin işçi sınıfının sendikalı olma hakkına el uzatmasına karşı greve çıktı. 10 sendikanın çağrısıyla gerçekleşen iki günlük genel grev hem işçi düşmanı Narendra Modi hükümetini sarstı, hem de Hindistan işçi sınıfını dünya gündemine taşıdı.
Greve giden milyonlarca işçi bir yandan ücretlerin düşüklüğüne, çalışma koşullarına ve hayat koşullarının giderek zorlaşmasına karşı sesini yükseltirken, Modi’nin işçi düşmanı politikalarına da dur demeyi hedefliyor. Hükümetin gündeme getirdiği yasa emperyalist ve yerli şirketlerin çıkarları doğrultusunda, ülkedeki sendikaları tamamen etkisiz hale getiriyor. Modi hükümeti sendikalardan ve grev hakkından korkmakta haksız da değil. 2016’da Hindistan işçi sınıfı tarihin gördüğü en büyük genel grevi gerçekleştirmiş, bu greve 180 milyon işçi katılmıştı. Tam da bu yüzden hükümet işçilerin elinden hem örgütlülüklerini hem de grev haklarını almak istiyor. Hindistan işçi sınıfının ise, buna Modi’nin partisine bağlı olan sendika da dâhil olmak üzere bütün sendikaların birlikte örgütlediği, tarihin en büyük genel grevlerinden biriyle cevap verdi.
Modi hükümeti 1990’ların başından beri devam eden özelleştirme politikalarını sürdürüyor ve yabancı sermayeye kapılarını açıyor. Dünya nüfusunun yüzde 17,5’ini oluşturan Hindistan, böylece sermaye için ucuz işgücü cenneti haline geliyor. Modi’nin iktidardaki partisi BJP (Hindistan Halk Partisi) ise bunu teşvik edecek politikalar izliyor ve işçi sınıfının kazanılmış haklarına gözünü dikmiş durumda. Yalnızca sendikalara el uzatmıyor, aynı zamanda ekonomik krizde patronların elini rahatlatmak için işten çıkartmaları kolaylaştırmayı da hedefliyor. Ancak karşısında devasa bir engel var, o da Hindistan işçi sınıfı ve yoksul köylüsü.
Hindistan geçtiğimiz yıl kısa aralıklarla çok defa sınıfsal talepleri olan eylemlerle sarsıldı, yeni yılı da genel grevle açtı. İşçi düşmanı Modi hükümetine Hindistan emekçisinin grevle attığı tokat gibi, çok yakın zamanda ülkede bir kitlesel eylem daha yaşandı. Geçtiğimiz Mart ayında 50 bine yakın köylü altı gün süren uzun bir yürüyüş gerçekleştirmişti: (https://gercekgazetesi.net/karsi-manset/hindistanda-koylulerin-6-gun-suren-yuruyusu) 27 Aralık’ta ise 30 bine yakın tarım işçisi ve yoksul köylü 5 kilometre yürüyerek Modi hükümetinin tarım politikalarına karşı durdu. Yürüyüşü düzenleyen sendikalar, genel greve de katıldılar.
Hindistan sınıfsal eşitsizliğin giderek keskinleştiği bir ülke. Bir yanda düğünlerine Beyonce’yi sahneye çıkartıp tüm dünyada konuşulan ülkenin en zenginleri, diğer yanda da korkunç bir sefalete mahkûm edilmiş halkın ezici çoğunluğu var. Geçtiğimiz 15 yılda 300 bin Hintli çiftçinin borçlardan ve Monsanto gibi şirketlerin tohumlarına bağımlılığın yarattığı ekonomik çöküntüden dolayı intihar ettiği kayıtlara geçti. Hindistan işçi sınıfının ve emekçi halkının bu sefalete ve Modi hükümetinin despotça uyguladığı işçi düşmanı politikalara karşı öfkesi artıyor.