Cam işçisinin grevi de yasaklandı: Milli güvenlik tehdidi Trump değil cam işçisiymiş!
Kristal-İş'in 24 Mayıs'ta başlayacağı grev bakanlar kurulu kararıyla yasaklandı. 22 Mayıs tarih ve 30073 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan yasaklama kararının metninden, yasak kararının 16 Mayıs tarihinde alındığı anlaşılıyor. Yasaklama kararının tarihine ilişkin ayrıntı bir kez daha söz konusu kararnamenin hayalet bir toplantıda alındığını gösteriyor. Zira 16 Mayıs'ta kayıtlara geçen bir Bakanlar Kurulu toplantısı yok.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi İstanbul'da ev tekstili fuarı açılışındalar ama imzaları yasak kararının altında bulunuyor. Grev yasağının baş imzacısı Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bilindiği gibi 16 Mayıs tarihinde Washington'da Trump'la görüşmekteydi. Bunun anlamı artık grev yasaklamanın hükümetin rutin işlerinden biri haline gelmiş olması. Bir sendika bir grev kararı mı aldı. Sanki yasaklama kararını içeren matbu metnin altına önceden imzalar atılmış, ilgili sendikanın, işyerlerinin adı için ayrılan yerler dolduruluyor, tarih atılıyor ve yasaklama kararı yayınlanıyor.
Grev yasağına gerekçe olarak işçilerin hak arama mücadelesinin "milli güvenliği bozucu" nitelikte olması gösteriliyor. Ancak cam işçisinin grev yaparak nasıl milli güvenliği bozacağı ifade edilmiyor. Bu sözde milli güvenlik sorununun tartışıldığı bir bakanlar kurulu toplantısı da yok. Özetle Türkiye'de Erdoğan'ın başkanlığındaki AKP iktidarı grev hakkını fiilen ortadan kaldırmış durumda. Ama ne bu hakkı tanımlayan anayasada ne de yasalarda herhangi bir değişiklik yok! İşte sermayenin istibdadı, işte işçi düşmanı cumhurpatronluğu!
ABD'de Türkiye'nin milli güvenliğinin baş düşmanı emperyalistlerle pazarlık yaparken , cam işçisinin grevinin milli güvenliğe zarar vereceğini söyleyenlerin hiçbir inandırıcılığı yoktur. Milli güvenliğe tehdit işçinin grevi değil, emperyalizmin işbirlikçisi sermaye ve onun iktidarıdır.
Kristal-İş sendikası bu yasaklama kararını beklediği için uyarıda bulunmuş, her şart altında gerekirse Birleşik Metal'in yaptığı gibi fabrika içinde kalarak ama üretim yapmayarak grevi sürdüreceğini duyurmuştu. Fiilen grevi uygulamaya koymaktan, fabrika içinde sürdürülecek farklı hareket biçimlerine kadar yasal, meşru ve haklı olan sadece ve sadece cam işçisinin eylemleri olacaktır. Bakanlar kurulunun hayalet toplantısında alınan kararın hiçbir meşruiyeti bulunmamaktadır.