Yorumsuz
“Dicle kararının başbakanın durumuyla yakından uzaktan hiçbir benzerliği yoktur. Başbakan’ın durumunda hukuk çiğnenmiş ve yüksek yargının araya girmesi suretiyle milletvekilliği adaylığı engellenmiştir. Hatip Dicle olayında meri hukuk uygulanmıştır.” (Bekir Bozdağ, AKP Grup Başkanvekili, Hürriyet, 24 Haziran 2011, vurgu bizim).
“Seçilmiş insanların seçilme haklarının yargı kararıyla alınması demokratik bir yöntem değildir. Bunu içimize sindiremeyiz. Yargı tarafsız olmak zorundadır. YSK’nın tarafsızlığı konusunda ciddi şüpheler ortaya çıkmıştır. Dicle ile ilgili alınan karar komployu çağrıştırıyor. Fiili durum yaratarak Hatip Dicle’ye haksızlık yapılmaktadır.” (Halit Advan, AKP Diyarbakır İl Başkanı, Hürriyet, 25 Haziran 2011, vurgu bizim).
“Şu ana kadar bu konuda yapılanların tamamı hukuken doğru. Çünkü YSK kesin sonuçları ilan ettikten sonra ölüm ya da başka bir nedenle boşalma olursa o boşluk doldurulamaz. Ancak burada olay kesin sonuçların ilanından önce gerçekleştiği için ortaya çıkan boşluğun doldurulması hukuken doğrudur. BDP tamamen gayri hukuki ve etik dışı birsöylem içinde.” (Mustafa Elitaş, AKP Grup Başkanvekili, Hürriyet, 25 Haziran 2011, vurgu bizim).
“[YSK kararı] halk iradesine yapılmış saygısızlıktır. Bu bir provokasyondur. Kürt sorununun çözümünde iki alternatif var. Çözüm ve çözümsüzlük. Çözümsüzlük büyük facia olur. Çzöüme en yakın olduğumuz andayız. Her şeye sağmen inisiyatif alın, risk alın. Siyasetin dışında bütün çözümler felakettir. PKK’nın siyasallaşmasından değil, siyasetin PKK’laşmasından korkun. (Galip Ensarioğlu, AKP’nin çiçeği burnunda Diyarbakır Milletvekili, Hürriyet, 26 Haziran 2011, vurgu bizim).
“Söyleyene değil, söyletene bak” denir, ama bazen de söyleyene bakmak epey aydınlatıcı oluyor!