Şaka sensin! Sorumlusun ve hesap vereceksin!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ülkedeki koronavirüs vakalarının 5 kata kadar varan muazzam artışını “şaka” olarak niteliyor. Hiç komik değil. Üstelik asıl şaka olan dünyadaki ülkeler müthiş bir hızla Omikron’a teslim olurken, virüs bas bas bağırıp ülkeye gelirken tek bir önlem almayan Sağlık Bakanı’nın kendisi. Türkiye pandemi boyunca vatandaşına en az destek olan ülkelerden biri. Keza Omikron ülkeye girmesin ve yayılmasın diye tek bir önlem alınmadı. Ne aşılama artırılmaya çalışıldı, ne kalabalıklar azaltıldı, ne hasta ve temaslı tespiti yapılmaya çalışıldı ne de karantina izolasyon tedbirleri sosyal destek verilerek uygulamaya kondu.
Sağlık Bakanı’nın kabahati sadece kötü bir yönetici olması değil. İyi ve becerikli bir yönetici olsaydı da sonuç farklı olmazdı. Kendisi kapitalizme ve piyasaya bağlılıkta kusur etmeyen bir parti olan AKP’nin bakanıdır. Ayıca bir özel hastane patronu olarak kapitalizme göbekten bağlı ve sağlık politikalarının özelleştirilip ticarileştirilmesinden doğrudan fayda sağlıyor. Bugün pandeminin dünya çapında ve Türkiye’de bir türlü kontrol altına alınamamasının sebebi da kapitalist düzenin ta kendisi.
Yeni bir yıla adım attığımız bugün aynı zamanda Covid-19 pandemisinin başlamasının 2. yıl dönümü. Uzaya en gelişmiş teleskopları gönderen, atom altı parçacıklar üzerine kuantum çalışmalarında sürekli gelişme kaydeden dünya, pandemiyi alt etmeyi başaramadı. Ne tezat!
2 yılda virüs kendini sürekli değiştirip önlemlerden kaçma kapasitesinde sürekli yol aldı, almaya da devam ediyor. İnsanlık ise pandemi ile mücadelede bir arpa boyu yol alamadı. Hasta olanları test yapıp tespit edip, hasta olma şüphesi olanları toplumdan yalıtmayı bir türlü beceremedi. Umutlar bulunacak bir aşıya bağlandı. Dünya tarihinin gördüğü en kısa zamanda aşıyı buldu da. Ama bu sefer aşı dünyaya eşit dağıtılmayınca hastalığın tekrar tekrar yayılmasının önüne geçilemedi.
En son virüs Omikron kılığına büründü. Bulunduğu ilk andan itibaren önceki formlarına göre çok daha hızlı bulaştığı bilim insanlarınca tespit edilmişti oysa. Dünya buna rağmen şimdi de Omikron’a teslim durumda. Dünyada vaka sayıları her gün yeni rekorlar kırıyor. Alınması gereken önlemler pandeminin en başında neyse şimdi de o. Aşılar üzerindeki patentleri kaldırıp her ülkenin aşı üretmesinin önünü açmak, hasta olanı tespit için topluma yaygın test yapmak ve hastalık bulaşma riski olanları karantinaya almak. Ama bu önlemler bir türlü alınamıyor.
Ücretsiz tüm ülkelere sağlanması gereken aşılar ilaç şirketleri kar etsin diye formülü açıklanmıyor, patronların karı devam etsin diye iş yerlerinde, okullarda, servislerde çalışan sayısının arttırılarak günlük çalışma saati azaltılması ve sosyal ve maddi destek sağlanarak izolasyon ve karantina uygulamaları yapılmıyor. Çünkü üretim hattından çekilen her bir işçi, üretim alanına alınacak her bir işçi maliyet demek. Önlemlerin alınmamasının sebebi açık. Sağlığın dünya çapında kapitalist piyasa terk edilmiş olması.