Zorunlu BES’te kademeli geçiş, toplu çıkış
1 Ocak 2017 itibariyle uygulanmaya başlayan ve 45 yaş altındaki bütün çalışanları kapsayan Zorunlu Bireysel Emeklilik Sisteminde (BES) geçişler devam ediyor. Kademeli olarak geçişlerin yapıldığı sisteme 1 Ocak 2018 itibari ile belediyeler, il özel idareleri, KİT’ler ve özel sektör de dâhil edildi.
Zorunlu BES’in gerçekleri
Hem işçileri hem de kamu çalışanlarını kapsayan bu uygulama ile çalışanların prime esas kazançlarından her ay %3’lük bir kesinti, bireysel emeklilik şirketlerinin oluşturduğu fonlara aktarılıyor. Bu, asgari ücretle çalışan bir işçinin maaşından her ay en az 60 lira kesilmesi demektir.
Sistemden çıkışları önlemek için devletin tek seferlik 1.000 lira ve her ay yüzde 25 oranında bir katkısı reklamlarda öne çıkarılıyor. Fakat devletin göstermelik katkısından yararlanabilmek için de 10 yıl sistemde kalma ve 56 yaşını doldurmuş olma zorunluluğu var. Ancak 10 sene sonra ne olacağı belli değil.
BES emekçiler için değil, sermayeyi fonlamak için
Kamusal emeklilik sistemi olan mevcut Sosyal Güvenlik Kurumunda (SGK) işçi, devlet ve işveren katkısı bulunuyor. Fakat zorunlu BES’te işverenin herhangi bir katkısı yok. Zorunlu BES aynı zamanda kamusal emekliliğin tasfiye edilmesi için atılan bir adımdır.
Bu sistem, aynı zamanda kıdem tazminatını fona devretmek ve tamamen ortadan kaldırmak için bir zemin yaratmayı hedefliyor. Amaçları aynı zamanda işçileri fon sistemine alıştırmak.
Ülkemizde de dünyada da bu tarz fonların akıbeti ortadadır. Daha önce oluşturulan Tasarruf Teşvik Fonu, Konut Edindirme Yardımı (KEY) gibi fonların akıbeti ülkemizden birer örnektir. Özellikle kriz koşullarında emekçilerden kesilen bu paraların başına neler gelebileceğini hayal etmek zor değil.
Son açıklanan verilere göre zorunlu BES’te cayma oranları yüzde 60’ların üzerine çıkmış durumda. Çünkü herkes bu sistemin işçiye emekçiye yönelik değil, sermayeyi fonlamak için zorunlu hale getirildiğinin farkında. İşçinin cebine göz diken sigorta şirketleri, cayma oranları beklediklerinden daha yüksek gelince bu sefer işçinin cayma hakkını gasp etmek için kollarını sıvadılar. Bu şirketler, sistemden çıkışın zorlaştırılması için hükümete bir öneride bulunacaklarını açıkladılar.
Cayma hakkını kullan bireysel emeklilik soygununa dur de!
Çalışanların, sisteme dâhil edildikleri tarihten itibaren hiçbir kayıp yaşamadan 2 ay içerisinde cayma hakkı bulunuyor. Bunun için yapılması gereken, bu süre içerisinde cayma hakkını kullanarak sistemden çıkmak istediğini içeren bir dilekçeyi işverene veya bireysel emeklilik şirketine göndermek. Ya da bireysel emeklilik şirketinin çağrı merkezini arayarak cayma hakkı talebini iletmek. Bireysel emeklilik soygununa karşı işçilerin cayma hakkını toplu ve örgütlü hale dönüştürelim, krizin faturasını işçi sınıfına ödetmelerine müsaade etmeyelim.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2018 tarihli 101. sayısında yayınlanmıştır.