Meslek liseliler gelecek mücadelesine bugünden başlamalı!
Patronlar ve hükümetler tarafından, fabrikalara yetişmiş, ucuz işçi sağlayan okullar olarak görülen meslek liseleri geleceğimizin şekillenmeye başladığı yerler. Bir taraftan meslek derslerimizin niteliksizliği, staj sömürüsü, üniversiteye hazırlık derslerinin ise sayılarının az olması, okullarımızın çok kalabalık olması gibi birçok sorun bizlerin önünde birer engel olarak duruyor. Bu okullar bizi geleceğe değil patronlar tarafından sömürülmeye hazırlıyor.
Yasalara göre meslek liseli stajyer öğrenci haftada 3 gün, günlük en fazla 8 saat çalışabilir. Ancak işletmelerin çoğu bu iş saati sınırlamasına uymuyor. Yasa dışı şekilde uzun saatler çalışmak zorunda kalıyoruz. Meslek liseli öğrenciler olarak fazlasına da şahit oluyoruz. Staj yapmak için gittikleri işletmelerde hafta sonu dahil olmak üzere 5 gün çalışan arkadaşlarımız var. Hiçbir iş güvenliği önlemi alınmamış işletmelerde staj yapıyoruz.
Staj yaptığımız sırada asgari ücretin üçte biri kadar maaş almamız gerekirken, birçok işletmede bu miktarın çok altında maaşlar alıyoruz. Buna rağmen fabrikadaki normal işçiymiş gibi çalışıyoruz.
Meslek liseleri toplama kamplarına dönüşmüş durumunda. Yetersiz derslik ve okul sayısı nedeniyle, kapasitenin çok üzerinde sayıda öğrenci bu okullarda eğitim görmek zorunda kalıyor.
Meslek lisesi öğrencisinin üniversite hayalleri ise daha lise sıralarında suya düşüyor. Üniversite sınavlarında test edildiğimiz derslerin saatleri düşürüldü. Bu yüzden üniversite sınavlarında, diğer liselerde okuyan arkadaşlarımızdan daha geriden yarışa başlıyoruz.
Staj bizler mesleğimizi alanda öğrenelim diye olmalı, patronlar bizi kölelik koşullarında çalıştırsın diye değil. Yasalarda belirlenen gün ve saat kadar çalışmalıyız. Eşit eğitim şartları herkes kadar bizim de hakkımız, kültür ders sayılarımız yükseltilmelidir. Öğrenci sayısını karşılayacak kadar okul ve derslik açılmalı, toplama kampı koşulları değil okul koşulları sağlanmalıdır.
Bizim sorunlarımızın tek çözümü meslek liseliler olarak örgütlenmemizdir. Bizler ancak bir araya geldiğimizde ve mücadele ettiğimizde bu sorunlardan kurtulabiliriz. Bizler geleceğin işçileri olarak gelecekte çalışacağımız fabrikalarda hakkımız için mücadele edeceğiz. Bu mücadeleye şimdiden başlamalıyız.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2018 tarihli 102. sayısında yayınlanmıştır.