55 yıl önce 6. Filo’yu kovanların mücadelesi sürüyor!
Türkiye devrimci geleneğinin en önemli eylemlerinden olan 6. Filo protestoları 55 yıl önce 18 Temmuz 1968 yılında gerçekleşti. 6. Filonun kovulması o zamanlarda yükselen öğrenci hareketinin anti-emperyalizmine sosyalist bir karakter kazandırmasıyla da bir mihenk taşıdır.
Devrimcileşen öğrenci hareketi
Öğrencilerle işçiler, Türk-İş’in Amerikan üslerinde çalışanlara uygulanan baskılara karşı 1966’da düzenlediği mitinglerde bir araya gelmişlerdi. Öğrenciler ve işçiler emperyalist işgalcilere karşı “Yankee go home!” diyerek kol kola mücadele etmişlerdi. 1967’de Türkiye limanlarına yanaşan ve asıl amacı Türkiye ve bölge halklarını (o dönemde özellikle Filistinli gerillaların İsrail Siyonizmine karşı mücadelesi Ortadoğu’ya damgasını vurmuştu) tehdit etmek olan 6. Filo’ya karşı, ilk eylemler düzenlenmiş, öğrenciler filo gidene kadar açlık grevine çıkmıştı. Bu eylemlerde baskın olan amaç daha çok ulusal onuru korumaktı. Ancak, Fransa’da başlayıp tüm dünyaya dalga dalga yayılan ve her ülkede farklı şekilde kendini gösteren 68 hareketi, Türkiye’de gençliğin anti-emperyalist mücadelesini ulusalcı olmaktan çıkarıp sosyalist karakter kazanmasına sebep oldu. Öğrenciler, mücadelenin kızışmasını engellemeye ve onları dizginlemeye çalışan önceki kuşaktan sıyrılıp devrimci mücadeleyi yükseltmeye başladılar.
6. Filo’yu kovduk, şimdi sıra tüm emperyalistlerde!
1968 yılının Temmuz ayında ülkeye tekrar gelen 6. Filo’ya öğrenciler daha kararlı bir biçimde karşı koydular. 17 Temmuz’da yapılan eylemler sonrasında, polisin İTÜ’deki öğrenci yurduna yaptığı baskın sırasında, 68 kuşağının ilk şehidi Vedat Demircioğlu ikinci kat penceresinden atılarak komaya girdi ve 24 Temmuz’da da hayatını kaybetti. Öfkeyle dolan üniversite gençliği, yurt baskının ardından önce Taksim Meydanı’na sonra da sel gibi 6. Filo’nun demirli olduğu Dolmabahçe’ye koştu. Polis, yüzlerce öğrencinin kararlılığının karşısında hiçbir şey yapamadı ve öğrenciler Amerikan askerlerini denize atarak 6. Filo’yu kovdu.
Türkiye 71 yıldır NATO’nun ve ABD’nin Ortadoğu’da bekçiliğini yapmaya devam etmektedir. Topraklarımızdaki İncirlik Üssü 71 yıldır Ortadoğu halklarını bombalamakta ve emperyalizme hizmet etmektedir. 1958 yılında Irak devriminin yayılmasını önlemek için kolları sıvayan Türkiye, şimdi de Suriye’de ABD’nin maşası olarak cihatçılarla kol kola yürümekte ve Filistin’de İsrail’in gardiyanlığını yapmaktadır. Halkın emperyalizme olan nefretini kullanan AKP, hiçbir zaman NATO’nun emirlerine itaatsizlik etmemiştir. Balkanlar’ı parçalayan, Afganistan’ı büyük bir kaosa ve gericiliğe sürükleyen NATO, şimdi de Ukrayna’yı ve halkını taşeron olarak kullanıp Rusya’yı çevrelemeye çalışmaktadır. Türkiye de bu savaşın büyümesi durumunda savaşın kanlı yüzüyle karşılaşacak ilk ülkelerden olacak. NATO, hiçbir zaman hiçbir ülke için güvenlik aracı olmamış, aksine her gittiği yere yıkım ve savaş getirmiştir. 18 Temmuz 1968’de 6. Filo’yu denize dökenler, bizim devrimci mirasımız, bizlere, devrimcilere ve öğrencilere yol göstermeye devam ediyor. Şimdi, fitilini ateşledikleri mücadeleyi büyütmek ve tamamlamak bizim görevimizdir! Devrimci İşçi Parti’li Öğrenciler olarak 68 kuşağının bize bıraktığı bayrağı; NATO’ya ve tüm emperyalistlere, onun çıkarlarını kendi çıkarları gibi benimseyen Türkiye sermaye sınıfına ve istibdad cephesine karşı mücadeleyi devraldık. Türkiye NATO’dan çıkana kadar, başta İncirlik ve Kürecik üsleri olmak üzere Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren tüm emperyalist üsler kapatılana kadar, hatta tüm dünyada NATO yıkılana kadar mücadele bayrağını taşıyacağız!