İşsizler ordusu büyüyor! Derhâl gerçek bir işten çıkartma yasağı gerekli!
İşsizlikte tablo giderek daha kötü bir hal alıyor. Son açıklanan resmi rakamlara göre işsizlik 12,9 seviyesinde sabit kaldı. Bu rakam bile başlı başına dev bir işsizler ordusunun varlığına işaret ediyor. Ancak yine TÜİK’in resmi rakamlarından hareket ederek geniş tanımlı (gerçek) işsizliğe baktığımızda tablonun çok daha vahim olduğunu görmekteyiz. Geniş tanımlı işsizlik kavramı, iş bulmaktan ümidini kesen ya da farklı sebeplerle aktif iş arayamayan (ancak kendisine bir iş teklif edilse çalışmaya hazır olan) kesimleri de kapsıyor. Özellikle iş bulmaktan ümidini kesenlerin 1 milyon 674 bin kişiyle rekor kırdığı Kasım ayında, geniş tanımlı işsiz sayısı 10 milyon 382 bine ulaşmış durumda. Gerçek işsizlik oranı resmî açıklamada söylendiği gibi 12,9 falan değil tam yüzde 29,27! İşsizlik kadınlarda yüzde 37,7! Genç işsizliği ise yüzde 43,5! Neredeyse iki gencimizden biri işsiz durumda.
Geniş tanımlı işsizliğe bir de Koronavirüs salgınını patronlar için fırsata çeviren ücretsiz izinleri de eklemek gerekli. Kasım ayında 82 bin kişi ücretsiz izne çıkarıldı. Aralık ayında 127 bin, Ocak ayında ise 180 bin işçi ücretsiz izinli kervanına katıldı. Toplamda ise pandemi sürecinin başından itibaren 2,5 milyon kişi ücretsiz izin saldırısına maruz kaldı. İşsizlik giderek artarken iktidar kısa çalışma ödeneği uygulamasına Mart ayı ile birlikte son vereceğini açıkladı. Ücretsiz izin uygulamasının ise uzatılıp uzatılmayacağı belli değil. Kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamasının kalkması aslında iktidar tarafından makyajlanan işsizlik gerçeğinin çok daha çıplak biçimde görünmesine neden olacak.
Ne kısa çalışma ne de ücretsiz izin işçilere sunulmuş birer imkandır. İktidar ve sermaye bu söylemi kullanarak gerçeği çarpıtıyor. Bu uygulamalar sayesinde patronlar ücret ve tazminat yükünden kurtulmakta, işçilerin alın terinden yapılan kesintilerle oluşturulan işsizlik sigortası fonunu adeta hortumlamaktadır. Ayrıca iş kanunun 25/2. maddesi ve Kod 29 ile işçilere iftira atarak tazminatsız işçi çıkartmalar tüm bu dönem boyunca devam etmiştir. Yani işten çıkartma yasağı tam bir yalandır. Oysa bugün işsizliğin geldiği boyut gerçek bir işten çıkartma yasağını acil ve elzem hale getirmektedir. İşten çıkartma yasaklanmalı, Kod 29 kaldırılmalı, işçi istihdamından kaçınan, iflas eden ya da hileli iflas yoluna giden işletmeler işçi denetiminde kamulaştırılmalıdır!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2021 tarihli 138. sayısında yayınlanmıştır.