Ekonomide Dolarizasyon emekçi halkı vuruyor!
Türkiye’deki tüm bankaların mevduatlarının yüzde 53,4’ü yani yarısından fazlası yabancı para cinsinden tutuluyor. Bu duruma ekonomi dilinde dolarizasyon adı veriliyor. Yani yerli paranın hızla değer ve güvenirlik yitirmesi sonucu ülke ekonomisinde yabancı bir para biriminin fiilen geçerli olmaya başlaması. Bu açıdan Türkiye, tarihinin en yıkıcı ekonomik krizlerinden biri olan 2001 krizinin dolarizasyon seviyesi olan yüzde 57’lere doğru yaklaşıyor.
Merkez Bankası’nda ise deniz bitti. Aylardır “İşçinin Ekonomisi” sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası net rezervlerinin giderek erimekte olduğunu ve Merkez Bankası’ndaki SWAP (belirli bir vadede Türk Lirası ile değiştirilmek üzere anlaşma yapılmış emanet dövizler) hariç net rezervlerin ise eksiye düşmüş olduğunu yazıyoruz. Eylül ayı itibariyle SWAP hariç net rezervde 17 milyar dolarlık açık söz konusu. Merkez Bankası bir ay sonrasını dahi göremez duruma gelmiş vaziyette.
AKP iktidarı ve onun yönlendirdiği medyaya göre Türk Lirası’nın değer kaybı tamamen dış mihrakların komplolarının sonucu. Onlara bakılırsa bir yanda Dolar ve Avro istifleyerek AKP iktidarının altını oymaya çalışan karanlık güç odakları var öte yanda ise Türk Lirası’na sıkı sıkıya sarılan “yerli ve milli” hatta İslami sermaye sahipleri var. Fakat Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun rakamları bu hikâyenin pek de öyle olmadığını gösteriyor. Zira, AKP iktidarının hükümet programında yer vererek resmi olarak desteklediği “İslami” katılım bankalarında dolarizasyon oranı ortalamanın da 10 puan üzerinde ve bu katılım bankalarındaki dövizlerin toplam mevduata oranı yüzde 64!
Demek ki kendilerine ister Batıcı-Laik ister İslami maske taksınlar dini para olanlar yine aynı yerde buluşuyorlar. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türk Lirası’nın değer kaybı ve döviz kurlarındaki artışla ilgili eleştirilere “Dolarla mı maaş alıyorsunuz?” diyerek cevap vermişti. Peki bundan Dolarla Avro ile maaş almayan ve hiçbir döviz geliri olmayan emekçi halk nasıl mı etkileniyor? Yüksek dolarizasyonla ve Türk Lirası’nın git gide daha da fazla değer kaybetmesiyle işte bu büyük halk kitlelerinin alım gücü her geçen gün daha da düşüyor. Emekçi halk yoksullaşıyor! Bankada Doları ve Avrosu olan, özellikle de dövizle ihracat yapıp işçisine lira ile ödeme yapan büyük patronlar ise tam tersine işçi maliyetlerinde tasarrufa gidip kârlarına kâr katmaya devam edebiliyorlar.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2020 tarihli 133. sayısında yayınlanmıştır.