DİP 4. Kongre Belgeleri (4): Balfour Deklarasyonu'nun 100. yıldönümünde laik, demokratik, sosyalist Filistin için mücadele
2017 yılı Filistin halkının, yıllarca vergileriyle Osmanlı’yı besledikten sonra, önce emperyalist Britanya ve ardından da Siyonizm tarafından köleleştirilmeye başlanmasının 100. yıldönümüdür. Emperyalizme ve Siyonizme karşı mücadele kararlarının alındığı 4. Kongre'de Balfour Deklarasyonu'nun 100. yılı vesilesiyle "laik, demokratik, sosyalist Filistin için mücadele" başlıklı kararı aşağıda yayınlıyoruz.
2017 yılı, Filistin halkının, yıllarca vergileriyle Osmanlı’yı besledikten sonra, önce emperyalist Britanya ve ardından da Siyonizm tarafından köleleştirilmeye başlanmasının 100. yıldönümüdür. Dönemin Britanya Dışişleri Bakanı, kendi adını taşıyan ünlü Balfour Deklarasyonu ile 2 Kasım 1917 günü Siyonistlere “Filistin’de bir ulusal yurt” vaat etmiştir. Birinci Dünya Savaşı sonundan 1948’e kadar bir Britanya mandası olarak kalan Filistin’in topraklarını adım adım ele geçiren Siyonistler, 1948’de İsrail devletini kurarak Filistin halkını binlerce yıldır yaşamakta oldukları topraklardan kovmuş, üstelik yeni İsrail devletinin kontrol ettiği toprakları savaşlarla genişleterek Filistin halkını köleliğe mahkûm etmişlerdir. Balfour Deklarasyonu’ndan yüz yıl sonra Filistin hâlâ hiçbir meşruiyete sahip olmayan, ırkçı, köktendinci, apartheid tipi bir sömürgeci devletin boyunduruğu altında yaşamaktadır.
Devrimci İşçi Partisi, Filistin’in köleleştirilmesini bir halkın tâbi tutulabileceği en ağır mezalim olarak görür. Filistin sorunu ayrıca emperyalizmin güneybatı Asya ve Kuzey Afrika’nın Müslüman halklarının yaşadığı coğrafyada yarattığı zulmün en çıplak ifadesidir. Gayri meşru İsrail devleti, kendine özgü çıkarları olmakla birlikte, emperyalizmin “Ortadoğu” olarak anılan coğrafyanın bağına sokmuş olduğu bir kamadan başka bir şey değildir. Nihayet Devrimci İşçi Partisi için Filistin, ulusal baskıdan emperyalizmle işbirliği yoluyla kurtulma konusundaki boş hayallerin iflas edişinin en çarpıcı örneklerinden biridir. Birinci Dünya Savaşı döneminde Arap halkının Osmanlı’ya karşı beslediği haklı ulusal özgürleşme özlemlerini emperyalizmle askeri ittifaka kadar taşıyan Arap işbirlikçileri, Filistin halkına da hürriyet vaat ediyorlardı. Yüz yıl sonra Filistin hâlâ bir sömürgedir!
Devrimci İşçi Partisi, Balfour Deklarasyonu’nun 100. yıldönümünde Filistin halkının özgürlük davasını toplumun gündemine getirmek, İsrail devletinin gayri meşru bir siyasi birim olduğu gerçeğini izah etmek, AKP yönetimi ile İsrail arasındaki ittifakı teşhir etmek, Türkiye’yi emperyalizme olduğu kadar Siyonizme karşı da konumlandırmak, Filistin davasının, Filistin’in [Yeni] Osmanlı benzeri bir dış merkeze, zenginliğinin sömürülmesi temelinde bağlanmasıyla veya işbirlikçi Filistin Yönetimi’nin kabul ettiği bir “iki devletli çözüm” ile değil, ancak tarihi Filistin toprakları üzerinde laik, demokratik, sosyalist bir Ortadoğu Federasyonu’nun üyesi birleşik bir Filistin zemininde çözülebileceğini ortaya koymak için elinden gelen her türlü çabayı gösterir.
Devrimci İşçi Partisi, aynı zamanda uluslararası alanda da, başta Filistin halkının sosyalist örgütleri olmak üzere, Filistin’e gerçek bir özgürlük perspektifiyle mücadele eden bütün güçlerle çeşitli platformlarda yer almayı amaçlar. Bu doğrultuda, yıllardır BDS Türkiye sinesinde sürdürmekte olduğu çabaları bu yıl daha da büyük bir gayret ile devam ettirir.